Özel Nisa Hastanesi - Hizmet Alanları - Göz
Online
Randevu
Online
Labaratuvar
?nteraktif
Hesapl?y?c?lar
Hayattayken
Hayat Verin
Hasta ve
Ziyaretçi
Hastan?za
Mesaj Gönderin
Anlasmali
Kurumlar

Hizmet Alanları

neanın pürüzsüz ve her eksende aynı kaviste olması gerekir. Korneanın belli bir eksende daha fazla ya da daha az kavisli olması astigmat kusurunu ortaya çıkarır. Görüntü uzakta da, yakında da net değildir ve kişi cisimleri gölgeli görür.
E- Presbiyopi
Genellikle 40 yaşından sonra başlayan ve göz merceğinin doğal şartlarda elastikiyetini yitirmesiyle ortaya çıkan yakını net görememe sorunudur. Miyop, hipermetrop ve astigmatın aksine lazer ile tedavisi mümkün değildir...

DÜZENLİ GÖZ MUAYENESİ
Sağlıklı ve mutlu bir yaşam için ilk adım...

Görme insanı hayata bağlayan en önemli unsurlardandır. Bu nedenle düzenli göz muayenesi sağlıklı bir yaşam için atılacak en önemli adımlardan birisidir. Ve unutulmamalıdır ki, gözde görme kusuru ve hastalıkları sadece göz doktoru tarafından ortaya çıkartılabilir. Gözlük kullanan veya kullanmasa da 40 yaşın üzerindeki bir erişkinin hiç şikayeti olmasa bile yılda bir kez muayenesi şarttır. Çocuklarda bu süre doktorun önerisine göre 6 ayda bir, hatta bazı özel durumlarda daha sık olabilir. Hiç şikayeti olmayan bir çocukta 3. yaş ilk göz kontrolü için idealdir.

Nisa Hastanesi’nde göz muayenesi en son teknolojik cihazlar ve uzman bir kadro tarafından titizlikle ve çok detaylı olarak gerçekleştirilir.

GÖZ MUAYENESİNİN AŞAMALARI

· Görme Keskinliği Testi
İnce detayları görebilme yeteneğimiz, giderek küçülen harflerden oluşan testlerle ölçülür.

· Gözlük İhtiyacı Muayenesi
Gözümüzde oluşan kırma kusuru nedeniyle net görememe durumu gözlük ihtiyacını doğurur.
Nisa Hastanesi’nde tüm kırma kusuru muayeneleri en gelişmiş teknolojik bilgisayar donanımlı cihazlar ile yapılmaktadır.

· Göz Kapaklarının Muayenesi
Göz kapakları, gözyaşı bezleri, gözyaşı boşalım sistemi ve göz etrafındaki alanların durumu incelenir.

· Göz Kaslarının Muayenesi
Gözün iç kasları, gözbebeğinin hareketini kontrol eder ve beyin ile doğrudan ilişkilidir. Gözün dış kasları da gözlerin paralel durmasını sağlar. Şaşılık ve çift görme muayenelerinde göz kaslarının durumu belirlenir.

· Göz Tansiyonu Ölçümü
Tonometri testiyle göz içi basıncı saptanır.

· Biomikroskobik Muayene
Kornea, iris, lens ve vitre detayları incelenir, katarakt semptom vermeye başlanmadan önce teşhis edilebilir.

· Göz Dibi Muayenesi
Bu muayene ile retina dekolmanı, glokom, hipertansiyon, beyin tümörü ve vücuttaki çeşitli hastalıklara ait belirtiler saptanabilir.

Unutulmamalıdır ki; göz muayenesi sırasında karaciğer bozukluğu, şeker, beyin tümörleri, AIDS gibi bir çok hastalığın ihtimali belirlenebilmekte ya da tanısı konulabilmektedir.

Nisa Hastanesi’nde muayene sonrası gerek görülen ve en gelişmiş teknolojiyle uygulanan çağdaş tedavi yöntemleri sizi sağlığınıza kavuşturacak ve mutlu olmanızı sağlayacaktır.

KATARAKT

Baktığımız cisimlerden yansıyan ışınlar önce gözün önündeki saydam tabaka (kornea) ve içindeki mercek (lens ) tarafından kırılarak gözün en arkasında yer alan ve sinir liflerinden oluşan ‘retina’ tabakası üzerine odaklanır. Retinada oluşan cismin görüntüsü optik sinir vasıtasıyla beyindeki görme merkezine taşınır ve görme oluşur.

Katarakt göz merceğinin (lens) saydamlığını kaybetmesi ve kesifleşmesi sonucu oluşur. Göz merceği renkli tabakanın arkasında yer alır ve gelen ışığın gözün sinir tabakası üzerindeki alıcı hücreler üzerinde odaklanmasını sağlar. Lensin keşifleşmesi ve ışık geçirgenliğinin azalması sonucunda yani katarakt geliştiğinde alıcı hücrelere ışık ve görüntü yeteri kadar ulaşmayacak ve böylece görme azalacaktır.

· NEDENLERİ
Yaşlanma, genetik rahatsızlık, göz içi reaksiyonlar, göze gelen darbeler, göz içi mikrobik rahatsızlıklar vb. katarakta neden olabilir, ancak en sık görülen yaşlanmayla ortaya çıkan katarakttır. Bu durumda ilerleyen yaşla beraber lenste hücre artışı olur ve metabolizma bozulur, görme zamanla azalır...

· TEDAVİ YÖNTEMİ
Kataraktın tek tedavi yöntemi ameliyattır. Cerrahi dışında herhangi bir tedavi şekli yoktur.

· KATARAKT CERRAHİSİ
Nisa Hastanesi GÖZ MERKEZİ’ nde uygulanan yöntemler ve teknik cihazlar ile, gözün ameliyat edilebilmesi için kataraktın olgunlaşmasını beklemeye gerek yoktur. Hastaların görmelerinde ameliyat sonrası yüksek oranda bir artış olur.

Ameliyatın esası, kesifleşen göz merceğinin göz içinden çıkartılarak yerine yenisinin yerleştirilmesidir. Bu ‘göziçi lensi’ diye adlandırılan mercek, gözün içinde kalıcıdır. Eski merceğin yaptığı tüm işlevleri yapar ve hasta tarafından hissedilmez. Göz içi lensinin yerleştirilmesinde farklı iki yöntem kullanılır:

Dikişli ve FAKO’ lu katarakt ameliyatı.

- Dikişli Katarakt Ameliyatı
Bu teknik kullanıldığında kataraktın olgunlaşması beklenir. Dikişlidir ve dikişler ameliyattan bir süre sonra alınır. Bu teknikte kesilme nedeniyle gözün anatomik yapısında zayıflamalar olur, dikiş nedeniyle de gözde astigmat oluşabilir ve görmenin düzelmesi için bir süre geçmesi gerekir.

- FAKO (fakoelmüksifikasyon tekniği) lu Katarakt Ameliyatı
Bu teknikte göze küçük bir kesiden girilir ve ameliyat dikiş konulmadan tamamlanır. Bu nedenle de halk arasında ‘dikişsiz’ ya da ‘lazerli’ katarakt ameliyatı olarak bilinir. Katarakt cerrahisinde gecikme, geri dönülmez körlüğe bile neden olabilir. FAKO sayesinde ise, ameliyat için kataraktın olgunlaşmasını beklemeye gerek yoktur.

FAKO’LU KATARAKT
Katarak’a son teknoloji ...

FAKO’lu katarakt cerrahisinde, özel durumlar dışında, genel veya lokal anestezi yoktur. Hasta ameliyata sadece gözü uyuşturan damlalar koyularak hazırlanır. 4-5 kez koyulan bu damlalardan sonra ameliyat başlayabilir.

1. Aşama :

Hastanın gözüne 4-5 kez yüzeyi uyuşturan damla koyulur. Gözün şeffaf kısmı olan kornea ile beyaz bölümünü oluşturan skleranın birleştiği bölge katarakt ameliyatında ilk kesinin yapıldığı yerdir. Yaklaşık 3 mm’lik özel bir kesi ile gözün içine ulaşılır. Bu kesi yerinden gözün içine göz dokularını koruma özelliğine sahip jöle kıvamında bir madde doldurulur. Bu madde gözün içinde emniyetli çalışma olanağı sağlar. Gözün renkli kısmı olan irisin arkasında gözün merceği (lensi) bulunur (kesifleşince katarakt diye adlandırılan doku). Katarakt bir zar içinde bulunur. Kistotom aleti yardımıyla kataraktın zarının ön yüzünde yuvarlak bir pencere açılır.

2. Aşama :

Ortasında pencere açılan bu zar kataraktın çekirdeği (nükleus) ve kabuğundan (korteks) sıvı kullanılarak ayrılır. Özel bir enjektör ile zarın yan yüzlerinden arkaya verilen sıvı zarı diğer bölümlerden ayırır. Böylece katarakt kendi zarının içinde serbest bir hale gelmiş olur.

3. Aşama :

Kataraktın temizlenme işlemi başlar. İşlem sırasında kısaca FAKO denilen bir alet kullanılır. Bu alet ultrasonik güç yani ses dalgası gücünü kullanır. 2.7 mm’lik çapı olan bu alet kataraktı hem parçalar, hem bu parçaları içine emer, hem de boşalan bölgeyi doğala yakın bir sıvı ile doldurur.

4. Aşama :

Sert kataraktlarda ikinci bir alet yardımıyla çekirdeği kırma işlemi yapılır. Sert katarakt daha küçük parçalara kırılarak daha kolay temizlenmesi sağlanmış olur.

5. Aşama :

Kataraktın büyük parçası olan çekirdek temizlendikten sonra korteksin temizlenmesi işlemi yapılır. Bu doku zarın iç yüzeyine yapışık olan bir tür iç kabuktur. Kataraktın doğal zarının boş temiz bir torba haline gelmesi sağlanmış olur.

6. Aşama :

Gözün içi katarakttan temizlenmiştir. Emniyetli bir çalışma için yeniden jöle madde ile doldurulur. Bu madde kataraktın boşalttığı zarının içini doldurur.

7. Aşama :

Sıra suni göz içi lensini, çıkarılmış olan doğal lensin (katarakt) yerine yerleştirmeye gelmiştir. Özel bir maddeden yapılmış olan bu suni lens yumuşak olduğu için katlanabilmektedir. Suni lens, özel sistemlerle katlanarak 3 mm olarak hazırlanmış olan kesiden gözün içine sokulur ve daha sonrada doğal lensin zarının içine yerleştirilir. Ameliyat dikiş atılmadan tamamlanır.

Nisa Hastanesi GÖZ MERKEZİ’ nde gerçekleştirilen katarakt ameliyatlarında, halk arasında ‘dikişsiz’ ya da ‘lazerli’ katarakt ameliyatı olarak da bilinen fakoemulsifikasyon (FAKO) tekniği kullanılır.

FAKO İLE KATARAKT AMELİYATINDA HASTAYA ŞU AVANTAJLAR SUNULUR:

· 15-20 dakika sürer, özel bir mikroskopla yapılır, hasta herhangi bir şey hissetmez.
· 3.5 mm gibi küçük bir kesi aralığından yapılır, yani gözün bütünlüğü bozulmaz.
· Ameliyat sonrası görme klasik cerrahiye göre çok daha net olur.
· Operasyon sonrası daha hızlı iyileşme sağlanır.

KIRMA KUSURLARI

Miyopi (uzağı görememe), hipermetropi (yakını görememe) ve astigmatizma (net görememe) gözün boyundaki ve şeklindeki normal dışı değişiklikler sonucu oluşur. Bu şekil bozukluğundan dolayı kornea ve mercekte kırılan ışık tam retinanın üzerine düşmez. Gözdeki bu kırılma kusurları gözlük ve kontakt lens kullanılarak giderilebildiği gibi Excimer Laser ve LASIK yöntemiyle de düzeltilebilmektedir.

EXCIMER LASER & LASIK
Kolay, sessiz, stressiz... üstelik de ağrısız!..

Excimer Laser ile miyop - hipermetrop - astigmat gibi kırma kusurlarının tedavisi, kuralları ve sonuçları belli olan güvenilir bir yöntem olarak tıp dünyasındaki yerini almıştır. 1980’li yıllardan bu yana milyonlarca kişi bu yöntemle tedavi olarak, sosyal, mesleki ve sportif alanlarda gözlük ve kontakt lens kullanımına bağlı yaşamış oldukları kısıtlamalardan kurtulmuştur.

Nisa Hastanesi’nde, Excimer Laser ile gerçekleştirilen ameliyatlar ve bu ameliyatlardan elde edilen yüksek başarı oranı yüz güldürmektedir.

EXCIMER LASER NEDİR VE KIRMA KUSURLARINI NASIL TEDAVİ EDER?

Gözdeki kırma kusurları Excimer Laser adı verilen cihazla birkaç dakika gibi kısa bir sürede tedavi edilmektedir. Excimer Laser, ArF gazı kullanılarak 193nm dalga boyunda ultraviole ışık üreten ve korneada yapılması gereken düzeltmeye göre ışını kontrol eden, içinde gelişmiş bir bilgisayar bulunan laser cihazıdır. Üretilen ışığın özelliği, üzerine düştüğü yerdeki kornea dokusunun molekülleri arasındaki karbon bağlarını çözerek istenilen bölgede ve miktarda dokuyu ortadan kaldırmak suretiyle korneaya yeni şekil vermesidir. Bu sayede gözlük takmayı gerektiren kornea’daki şekil bozukluğu ortadan kalktığından, kişi gözlük veya lens kullanmadan net bir görüş elde eder.

LASIK (laser in situ keratomileusis) NEDİR?

LASIK kendi başına bir işlem olmayıp, Excimer Laser tedavisi sırasında kullanılan bir yöntemdir.

· 1 dioptriden 15 dioptriye kadar miyop
· 1 dioptriden 5 dioptriye kadar astigmat
· 1 dioptriden 6 dioptriye kadar hipermetrop kırma kusurlarında uygulanabilir.

EXCIMER LASER İLE LASIK’İN KARŞILAŞTIRILMASI:

EXCİMER LASER

· Tedavi olan göz iki gün süreli bantlı kalır.
· Tedavinin birinci günü ağrı olabilir.
· Gözün normal anatomisi belli bir oranda değişikliğe uğrar.
· Yüksek dereceli bozukluklarda başarı oranı düşer.

LASIK

· Hasta tedavi sonrası gözü bantlanmadan gönderilir.
· Tedavi sonrası hiç ağrı olmaz.
· Gözün normal anatomisi bozulmaz.
· Yüksek dereceli bozukluklarda da başarılı sonuç alınır.

EXCIMER LASER İLE LASIK’İN ORTAK YANLARI

· Her iki tedavinin de güvenirliliği tıp dünyası tarafından kabul edilmektedir.
· Tedavi öncesi hasta hazırlık süresi 2-3 dakika, laser süresi ise 15-20 saniyedir.
· Tedavi sonrası ileride gözde başka rahatsızlıklara sebep olmadıkları gibi, gözde oluşabilecek diğer rahatsızlıkların (göz tansiyonu, katarakt, retina hastalıkları vb.) tedavisine engel teşkil etmezler ve tekrar uygulanabilirler.

KİMLER EXCIMER LASER İLE TEDAVİ OLABİLİR?

18 yaşından büyük, gözlerinde miyop, hipermetrop ve astigmat gibi kırma kusuru olan ancak yapılacak muayene ve tetkikler sonucu uygun görülen herkes bu tedaviyi olabilir.
ŞAŞILIK VE GÖZ TEMBELLİĞİ

Gözlerimiz tam karşıya bakarken birbirine paraleldir. Paralelliğin bozulmasına şaşılık (strabismus) denir.

· Neden Oluşur?

Hamileliğin nasıl geçtiği, doğumun problemli olup olmadığı, çocuğun gelişimi, geçirdiği hastalıklar, havale veya göze ait hastalıklar şaşılık için risk faktörü oluşturabilirler.

· Çocuklarda Şaşılık

Şaşılık genellikle çocukluk çağında ortaya çıkar. Özellikle bebeklerde daha fazla olmak üzere şaşılıkların bir kısmı yalancı kaymadır. Yalancı kayma, göz kapaklarının ve göz kürelerinin yapısı veya optik eksenlerden birinin düzensizliği nedeniyle ortaya çıkan yanıltıcı bir görünümdür. Bu durumun tam olarak aydınlatılabilmesi için mutlaka bir göz muayenesi yapılmalıdır.

Bilgi eksikliğinden kaynaklanan ihmaller sonucu çocuklarımız ileri yaşlarda tedavisi çok zorlaşan sorunlarla karşılaşabilirler. Bu sorunların en önemlilerinden ikisi özellikle küçük yaşlarda ortaya çıkan ve erken teşhis durumunda başarıyla tedavi edilebilen ŞAŞILIK ve GÖZ TEMBELLİĞİ’dir.

Erken teşhis edilemeyen ve tedavi uygulanmayan çocukların gözleri estetik problemin yanı sıra ömürboyu az görmeye mahkum olur. Bu nedenle, şaşılık şüphesi olan her çocuğun belirli bir yaşa gelmesi beklenmeden göz hekimine götürülmesi gerekir.

· Ameliyat Ne Zaman Gereklidir?

Doğuştan olan kaymalar genellikle gözlük gerektirmeyen, erken dönemde (6 ay - 1 yaş) ameliyat edilmesi gerekli kaymalardır. Kaymaların büyük çoğunluğu ise 2-3 yaş civarında ortaya çıkar ve genellikle gözlükle tam olarak düzelebilir. Gözlük takıldığı halde düzelmeyen kaymalara ise cerrahi tedavi gerekir.

· Göz Tembelliği Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?

Çocukluk çağı kaymalarındaki en önemli problem, genellikle tek bir gözün kayması nedeniyle ortaya çıkan göz tembelliğidir. Göz tembelliği en basit tanımıyla bir gözün az görmesidir. Görüntünün net oluşmaması sonucu beyindeki görme merkezi fonksiyonunu tam olarak yerine getiremez. Tedaviyle ne kadar erken başlanırsa başarı şansı o kadar yükselir. Çünkü 7-8 yaşlarından sonra göz tembelliğinin tedavisi yoktur. Tedavide, iyi gören göz belirli zamanlarda kapatılarak tembel gözün çalışması sağlanır. Göz tembelliğinin tedavisinde cerrahinin yeri yoktur.

· Erişkin Yaşlarda Görülen Şaşılık ve Tedavisi

Erişkin çağda ortaya çıkan şaşılıklar ise göz hareketlerini yöneten sinirlerde çeşitli sebeplerle (travma, diabet, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, çeşitli enfeksiyonlar, tümörler veya zehirlenmeler) meydana gelebilir. Öncelikle nedene yönelik tedavi yapılmalıdır. Şaşılık tedavisinde gözlük kullanımının yanı sıra özel aletlerle yapılan ortopedik tedavi, kapama tedavisi, çeşitli damlalarla medikal tedavi ve cerrahi tedavi uygulanabilir.

· Şaşılık Ameliyatı

Şaşılık ameliyatları çoğunlukla genel anestezi altında gerçekleştirilir. Ameliyatların temel prensibi göz küresine yapışık kasların kuvvetinin azaltılması yada arttırılması veya yerlerinin değiştirilmesi esasına dayanır.

Nisa Hastanesi GÖZ MERKEZİ’nde; şaşılıkta erken tanı ve tedavi ile göz tembelliği önlenebilmekte, 3 boyutlu görme sağlanabilmektedir.
RETİNA HASTALIKLARI

(retina dekolmanları-şeker ve hipertansiyona bağlı kanamalar)

Retina milyonlarca görme hücresinden oluşan gözün arka duvarıdır. Retinayı oluşturan görme hücreleri sinir lifleri ile görüntüleri beyine iletmek üzere görme sinirine ulaştırırlar. Dolayısıyla sağlıklı bir retina görme duyumuzun ana unsurudur.

Retina hastalıkları; retina dekolmanları (yırtıklar), şeker hastalığına ve hipertansiyona bağlı retina kanamaları, göz içi yabancı cisimler, göz içi iltihapları ve doğumsal katarakttır.

· Retina Dekolmanları (yırtıklar)

Retina dekolmanı, gözün retina tabakasının çeşitli nedenlerle yerinden ayrılmasıdır. Retina yırtıkları ise, retina tabakasında özellikle zayıf noktalarda yırtılma sonucu oluşur. Çeşitli sebepleri vardır. Retina yırtıkları retina dekolmanına sebep olabilirken, hastalar özellikle şimşek çakması ve kuş kanatı çırpmasından şikayet ederler. Bu önemli bir ipucudur. Hemen göz hekimine müracaat edilmelidir. Çünkü ancak erken müdahale ile iyi sonuç alınabilir. Retina dekolmanları en çok yüksek miyoplarda olur. Şeker hastalarının ileri göz bozulmalarında da dekolman gelişebilmektedir.

· Şeker ve Hipertansiyona Bağlı Retina Kanamaları

Retinanın en büyük iki düşmanı şeker ve hipertansiyon hastalıklarıdır. Şeker ve hipertansiyon hastalıkları vücudun tüm sistemlerini olumsuz etkiler ve en büyük etkiyi gözde meydana getirir. Şeker hastalığının gözde oluşturduğu probleme diabetik retinopati denir. Diabetik detinopati şeker hastalığına bağlı körlüğün en sık görülen nedenidir. Bu nedenle her şeker ve hipertansiyon hastası, şikayeti olsun olmasın 6 ayda bir düzenli göz muayenesi olmalıdır...

· Retina Hastalıklarında Dözenli Göz Muayenesi Önemlidir!

Retinasında hiçbir problem olmayan hasta yılda bir kez, kısmi problemleri oluşmuş bir hasta -eğer doktoru daha erken çağırmamışsa- 6 ayda bir kez retina muayenesi olmalıdır. Bunun dışında görmede herhangi bir sıkıntı hissedildiği an hemen göz hekimi ile kontak kurulmalıdır. Retinada oluşan hastalıklar doğrudan görme duyumuzu tehdit ettiğinden erken teşhis, koruyucu tedavi ve geç kalınmadan yapılacak doğru cerrahi girişim hayati önem taşımaktadır.

Gözardı edildiği zaman körlüğe götüren retina dekolmanları ve diabetik retinopati Nisa Hastanesi GÖZ MERKEZİ’nde teşhis ve tedavi edilebilmektedir. Retina hastalıklarının teşhis ve tedavisinde teknolojik cihazlar kullanılmakta, gerekli cerrahi müdahaleler hızla gerçekleştirilmektedir.

GLOKOM

(göz tansiyonu)

Glokom, göz içi basıncının yükselmesiyle görme sinirinde oluşan tahribattır. Hiçbir belirti vermeyen sinsi bir hastalıktır ve ancak düzenli göz muayenesi esnasında yapılan ölçümler ile tespit edilebilir. Zamanında teşhis edilip kontrol altına alınmadığı durumlarda körlüğe kadar varabilen görme kayıplarına yol açar.

Nisa Hastanesi’nde hastalığın erken teşhisinde gelişmiş bilgisayar kontrollü cihazlar kullanılmaktadır. Cerrahi müdahalenin gerekli olduğu durumlarda ise ameliyatlar,gerekli donanıma sahip ameliyathanelerimizde yapılmaktadır.

· Kimlerde Görülür?

· Genellikle 45 yaş sonrasında,
· Ailesinde glokom hastalığı olanlarda,
· Şeker hastalarında,
· Yüksek miyopisi olan hastalarda,
· Düzenli tedavi edilmeyen hipertansiyonlu hastalarda,
· Uzun süre kortizon tedavisi altında olanlarda görülme riski daha yüksektir.

· Teşhis Yöntemleri

En etkili teşhis yöntemi normal yıllık göz muayeneleri sırasında göz içi basıncının ölçülmesidir. Diğer teşhis yöntemleri; göz dibi muayenesi, bilgisayarlı görme alanı, NFA ve TopSS’dir.

· Tedavi Yöntemleri

Hastalık hangi aşamada teşhis edilirse, hastalığın teşhis edildiği andaki göziçi basıncı değeri (göz tansiyonu) ve görme sinirindeki hasar derecesine göre tedavi şekli düzenlenir. Tedavinin esas amacı göziçi basıncını normal değerlerde tutarken, görme siniri ve dolayısıyla görme derecesini korumaktır. Glokomun bulunduğu devreye göre düzenlenecek tedavi sırasıyla; göz damlaları ve tablet, laser tedavisi ve cerrahi tedavidir
KONTAKT LENS

daha renkli ve daha rahat bakışlar için

Günümüzde büyük oranda görme kusurlarını (miyopi, hipermetropi ve astigmatizma) düzeltmek için kullanılan kontakt lensler ayrıca estetik ve tedavi amaçlı da kullanılabilir.

Nisa Hastanesi Göz Merkezinde her türlü (renkli, yumuşak, sert, günlük-aylık disposible, UV korumalı, multi-focal -uzak yakın bir arada- FUN-A-TIC, yüksek astigmatlı) numaralı ve renkli lens uygulamaları uzman kadromuz tarafından yapılmaktadır.

· Gözlüğe Göre Üstünlükleri

· Nesneleri gerçek büyüklüğünde gösterir.
· Daha geniş görüş alanı sağlar.
· Yüzünüze ağırlık yapmaz.
· Yağmurlu havalarda ıslanmaz.
· Soğuktan sıcak ortamlara geçişte buğulanmaz.
· Spor ve benzeri aktiviteleri kısıtlamaz.
· Güneş gözlüğü ile de kullanılabilir.

· Kontakt Lens Çeşitleri

· Yumuşak KL : Miyopi ve hipermetropilerde kullanılır. Günlük, haftalık, aylık, (kullan-at), yıllık (konvansiyonel) formları vardır.

· Yarı-Sert KL : Miyopi, hipermetropi ve astigmatizmalarda kullanılır. Ömrü yaklaşık 3 yıldır.

· Torik KL : Astigmatizmalarda kullanılır. Yumuşak KL grubundadır. Kullan at ve renkli formları vardır.

· Kullan at KL : Miyopi ve Hipermetropilerde kullanılır. Yumuşak lenslerdir. Ömrü 1 günden 1 aya kadar değişebilir. Renkli formları vardır.

· Renkli KL : Miyopi ve hipermetropilerde estetik + optik amaçlı, kırma kusuru olmayan gözlerde ise estetik amaçlı kullanılır. Yumuşak lenslerdir. Kullan at formu vardır.

· Kontakt Lens Alırken Dikkat!

Gözünüze uygun olmayan kontakt lens problem çıkaracaktır. Bu nedenle hangi tür kontakt lensler olursa olsun, sadece kozmetik amaçlı dahi olsa, mutlaka doktor muayenesinden sonra alınmalıdır.

AMELİYATHANE

sadece ‘göz’ünüz için, sadece ‘göz’ünüze özel

Nisa Hastanesi’nde göz ameliyatları, tam teknolojik donanımlı ‘göz’e özel bir ameliyathanede gerçekleştiriliyor.

Göz ile ilgili her türlü ameliyatın 365 gün 24 saat yapılabildiği ameliyathanemizde, ameliyatların başarı ile sonuçlanmasını sağlayacak uzman bir kadro, gerekli donanım (QARTLE FAKO cihazı, LIECA mikroskop, biyometri, göze özel ameliyat masası... vb.) ve altyapı bulunuyor. İstanbul’da önemli bir merkez olmaya aday gösterilen ameliyathanemiz, bu yönüyle hastane dışındaki göz hekimleri tarafından da tercih ediliyor. Hastane dışından gelinerek gerçekleştirilen ameliyatlarda, istenmesi halinde kendi göz kadromuz da ekipte yer alıyor.

· Hasta Teşhisi İle Aynı Gün Hem Ameliyat Hem De Taburcu Oluyor

Ameliyat olacak hasta, ameliyattan kısa bir süre önce hastaneye geliyor. Doktor muayenesinden sonra gerekli tetkikleri yapılıyor, son kontrolleri gözden geçiriliyor. Tüm hazırlıkları tamamlanınca ameliyathaneye alınıyor. Ameliyathaneye alınan hastanın, anestezi doktorunun da hazır bulunduğu bir ortamda genel ya da lokal anestezi ile göz ameliyatı gerçekleştiriliyor. Hasta, ameliyattan kısa bir süre sonra aynı gün taburcu edilebiliyor. İstanbul dışından gelen hastalar ise, istek dahilinde, aynı geceyi hastanede geçirebiliyor.